Doğumsal Metabolizma Hastalıkları
Kromatografi Laboratuvarımızda; konjenital metabolizma hastalıkları LC-MS/MS ve GC-MS yöntemiyle yapılmaktadır. Bu hastalıklar protein, karbonhidrat ve yağ asitlerinin yapım veya yıkımında meydana gelen bozukluklar sonucu gelişen patolojik tablolardır; çoğunlukla otozomal resesif geçişlidir. Genellikle erken çocukluk yaşlarında gözükür ve ağır metabolik sorunlar oluşturabilirler. Organik asitler spot veya 24 saatlik donmuş idrar örneğinde oldukça sensitif ve spesifik olan GC/MS yöntemi ile çalışılmaktadır.
Herhangi bir metabolik hastalığı henüz belirtileri ortaya çıkmadan saptayabilen yöntemlere “metabolik tarama testleri” adı verilir. Bu testler ile hastalıklara herhangi bir belirti vermeden tanı koymak mümkündür ve böylelikle gerekli tedaviye başlanarak mortalite ve morbiditede önemli ölçüde azalmalar elde edilebilir.
Yenidoğan topuk kan örnekleri:Tarama testleri için kan ideal olarak 3.–5. günlerde alınmalıdır. Fenilketonüri için yenidoğanın en az 24 saat beslenmesi gerekir. Topuktan alınan kan filtre kağıdı şeridi üzerine emdirilir ve labratuvara çalışılmak için ulaştırılır.
Laboratuvarımızda konjenital hipotiroidi, biyotinidaz eksikliği, yağ asidi oksidasyon bozuklukları, amino asit metabolizması bozuklukları yönünden de tarama yapılmaktadır. Tarama testleri kesin tanısal testler değildir. Bu nedenle tarama sonrası anormal bir sonuç elde edildiğinde mutlaka teyit için ileri testler yapılmalıdır.
Konjenital Hipotiroidi (KH):
Dünya genelinde 1/3500 – 1/4000 doğumda gözükmekle birlikte ülkemizde insidansı daha fazladır. TSH ve T4 ölçümünün birlikte çalışılması en idealidir. Tarama 48 saat ile 4 gün arasında yapılmalıdır. Prematür bebeklerde 7. güne kadar beklenebilir. Konjenital hipotiroidisi olan çocuklar genelde spesifik olmayan belirtiler gösterir, bazen hiç belirti de vermeyebilir. Geciken tanı ve/veya tedavi edilmeyen vakalarda ileri düzeye varabilen mental retardasyon ortaya çıkar. Erken teşhis ve eksik olan hormon takviye edilmesiyle çocuğun metabolizması normalleşir ve sağlıklı büyüme sağlanır.
Fenilketonüri:
Fenilketonüride geriye dönüşü olmayan hasarlarının önlenmesinde erken tanı ve tedavi önemlidir. Tanı ve tedavide geç kalınmış olgularda, doğumda normal olmalarına karşın ilerleyen zamanlarda mental ve motor gerilik başlar. Hastalarda mikrosefali, hipertoni, hiperrefleksi ve idrarda fenilasetik asit atılımına bağlı kötü koku (fare idrarı kokusu) karakteristiktir.
Biyotinidaz Eksikliği:
Otozomal resesif geçişli bir hastalık olan biyotinidaz eksikliğinin dünyada en sık görüldüğü ülkelerden biri Türkiye’dir. Biyotinidaz eksikliği, metabolik asidoz, deri bulguları, işitme ve görme kaybı, konvülsiyon ve nörolojik belirtiler gibi klinik bulgularla karşımıza çıkar. Tanı ve tedavide gecikme nörolojik sekeller ve ölümle sonuçlanabilir. Bu eksikliğin tanısında öncelikle kromatografi yöntemi kullanılmaktadır. Kan alma zamanı, bebeğin beslenmesi, anne sütü alımı tarama testi sonuçlarını etkilemez. Fakat güneş ışığına maruz kalmış kan örneklerinde yalancı pozitiflik olabilir.
Organik Asitler Tayini
Nedeni bilinmeyen ciddi ve dirençli metabolik asidoz, ciddi ketonüri varlığı, laktik asidemi saptananlar, konvülziyon, inme, psikomotor gelişim geriliği gibi ciddi nörolojik bulguların varlığı, amino asit metabolizma bozuklukları ve üre siklus enzim bozuklukları gibi durumlarda idrar organik asit analizinin yapılması önerilmektedir.
Kantitatif Amino Asitler Tayini